Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen, Elif Esen, Aysun Hatipoğlu ve Evrim Rızvanoğlu, İsrail’in Gazze’de yaptığı saldırılarla ‘soykırım suçu işlediği’ gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruda bulunarak İsrail aleyhine karar alınmasını sağlayan Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek Büyükelçi Dipuo Letsatsi-Duba ile görüştü. Mehmet Emin Ekmen, “Güney Afrika’nın dünyanın dört bir yanında ayağa kalkan küresel vicdanın sözcüsü olması çok kıymetli bir şey. Mandela’nın ülkesine de bu yakışırdı... Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de Güney Afrika tarafından resmen davaya müdahil olması gerektiğini düşünüyoruz. Oraya izleme heyetleri göndermek, yeterli bir tutum almak değildir” dedi.

Güney Afrika Cumhuriyeti, “Gazze'deki Filistin halkına soykırım yaptığı” gerekçesiyle İsrail hakkında, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) dava açmıştı. Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını hemen durdurmasını talep etmişti. UAD, İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan davanın düşürülmesi talebini geçen hafta reddetti. Ancak ateşkes çağrısı yapmayan mahkeme, İsrail'den ölümleri durdurmasını talep etti.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen, Elif Esen, Aysun Hatipoğlu ve Evrim Rızvanoğlu bugün Güney Afrika Büyükelçiliği’ni ziyaret etti. DEVA Partisi heyeti Güney Afrika Büyükelçisi Dipuo Letsatsi-Duba ile görüştü.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Aysun Hatipoğlu, şunları söyledi:

“DEVA Partisi olarak, bu sabah Güney Afrika Büyükelçisi’ni ziyarete geldik. Uluslararası Adalet Divanı’na yapılmış olan başvuru, süreç ile ilgili bilgi aldık. Bu konuda liderlik aldıkları için bütün dünya nezdinde kendilerine teşekkür ettik. Desteklerimizi ifade ettik. Lahey süreci ile ilgili olarak aylık raporlama konusunda alınan kararla ilgili bilgi aldık. O konunun takipçisi olduklarını söylediler. Orada şu an büyük bir komisyon çalışıyor. Bu konunun da takipçisi olacaklarını dile getirdiler.

“BİR ELEŞTİRİMİZ DE TÜRKİYE HÜKÜMETİNE. TÜRKİYE HÜKÜMETİ, BU LİDERLİĞİ ALMALIYDI”

Bu süreci başından beri destekliyoruz. Bu saldırılar başladığı ilk günlerden itibaren İsrail’i çok yüksek perdeden eleştirdik. Bu saldırıların, bu katliamın durması için sürekli mesaj veriyoruz. Bir eleştirimiz de Türkiye hükümetine. Aslında Türkiye hükümeti, bu liderliği almalıydı. Biz Güney Afrika’nın yaptığı bu girişimi destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Özellikle kadınlar ve çocuklar ile ilgili konuştuk. Güney Afrika bu konuda da liderlik alıp Türkiye’deki kadın büyükelçileri bir araya getirerek bir aksiyon almayı arzu ettiklerini söyledi.”

Mehmet Emin Ekmen, şöyle konuştu:

“MANDELA’NIN ÜLKESİNE DE BU YAKIŞIRDI”

“Uluslararası sistemin İsrail’in yürüttüğü bu soykırıma karşı sessiz kalmak bir yana açıkça destek verdiği bir dönemde Güney Afrika’nın dünyanın dört bir yanında ayağa kalkan küresel vicdanın sözcüsü olması çok kıymetli bir şey. Mandela’nın ülkesine de bu yakışırdı. Güney Afrika, çağdaş uluslararası sistemin çöktüğü bir noktada aldığı bu hukuki, vicdani, ahlaki duruşla tarihe çok önemli bir not düştü. Bu, apartheid rejimine direnmek ve onu tasfiye etmek gibi önemli bir süreçtir.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN DE GÜNEY AFRİKA TARAFINDAN RESMEN DAVAYA MÜDAHİL OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de Güney Afrika tarafından resmen davaya müdahil olması gerektiğini düşünüyoruz. Oraya izleme heyetleri göndermekle, yeterli bir tutum almak değildir. Kendi Türk Ceza Kanunumuza göre savcılarımız İsrailli yetkililer hakkında ‘insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları’ nedeniyle soruşturma açabilir. Ancak bu, Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. DEVA Partisi olarak defalarca ifade ettik. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, değişik illerde yapılan suç duyuruları için savcılara soruşturma izni vermelidir. Burada yürütülecek bir soruşturmada toplanacak deliller, başta Uluslararası Adalet Divanı olmak üzere önümüzdeki süreçte çok farklı siyasi ve yargısal faaliyetlerde önemli birer delile dönüşecektir. Kendi devletimizden ve iktidarımızdan beklentimiz, hem bu davaya resmen taraf olarak dahil olmak hem de Türkiye’de yapılan suç duyurularına soruşturma izninin verilmesidir.”

Elif Esen de şunları söyledi:

“Can kayıplarının yaklaşık yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluştuğu belirtiliyor. Bu katliamın artık soykırıma varan boyutunu gözler önüne seriyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’ne yapmış olduğumuz bu elçilik ziyaretinde onurlu duruşları ve başkaldırışları için biz kendilerini teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi sunduk. Çünkü dünyada adaletin, umudun, çocukların, kadınların hayallerinin canlı kalması lazım. Ülkemizde iç siyasete verilen mesajların yanı sıra, dış siyasette bu konuda çok sessiz kalındığını ifade ediyoruz. Bu onurlu çıkışın arkasında Türkiye’yi temsilen, özellikle kadınlar için yapılacak organizasyonlarda yanlarında olacağımızı belirttik.”

 

Kaynak: anka