(İSTANBUL)- Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, depremin ulusal bir mesele olduğunu ve hükümetin partizanlık yapmadan bütün belediyelerle ortaklaşa çalışması gerektiğini söyledi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, NOW TV’de yayınlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat programında deprem ve yoksullukla mücadele konularına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Deprem konusunun ulusal düzeyde ele alınması gerektiğini belirten Başkan Özer, hükümete, “Bütün belediyelerle ortak çalışın” çağrısı yaptı.
Özer, “AFAD’ın derhal AKOM ile iş birliğine girmesi lazım. AKOM, zaten ilçe belediyelerini koordine ediyor. Bu durum sadece Esenyurt’u değil 39 ilçeyi ilgilendiriyor. O nedenle hepsinin eş güdüm içinde olması lazım. Özellikle sahil bandında olan Bakırköy, Avcılar ve oradan Esenyurt’a giden hattı iyi bir şekilde depreme hazırlamalıyız” dedi.
"Esenyurt’ta imar planına uygun bir yapılaşma yok"
İlçede imar planına uygun bir yapılaşmanın olmadığının da altını çizen Özer, “Esenyurt, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve en çarpık yapılaşmanın yaşandığı kentlerinden bir tanesi. İncelenmesi gereken bir laboratuvar. Bir yapının ortaya çıkması için belirli aşamalar ve denetimler olması gerekiyor ama bu yapılmamış. Şu anda Esenyurt’ta, 40 bin konut mağduru var. Müteahhite 20 katlık bir ruhsat verilmiş. O müteahhit bırakıp gitmiş, yeni gelene 20 kat izni daha verilmiş. Bu yapıların zemine uygunluğuna bakılmamış, insanların hayatı düşünülmemiş. Biz bu durumu düzeltmek için İBB ile ortaklaşa çalışacağız" diye konuştu.
"Deprem toplanma alanları bile beton lobilerine peşkeş çekilmiş"
Başkan Özer, ilçenin rant odaklı bir yapılaşma nedeniyle beton yığınına çevrildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Deprem toplanma alanlarımız bile beton lobilerine peşkeş çekilmiş. İnsan odaklı bir yapılaşmaya gidilmemiş. Çocuklarımızın geleceği dahi düşünülmemiş. Biz, bu zararın neresinden dönülürse kardır misali bu sorunları ele alıp gereğini yapmalıyız. Afet ulusal bir meseledir. Afet İşleri Müdürlüğümüz de 75 arama kurtarma ekibi var ama bir deprem olsa bu sayı çok yetersiz. Ayrıca bir deprem olsa AKOM’da tek başına ne yapabilir? Bu nedenle ESAK, AKOM ve AFAD’ın koordineli çalışması gerekiyor. Çünkü en büyük problemimiz deprem ve biz depreme dirençli kentler yaratmak durumundayız. Esenyurt’ta 952 tane riskli yapı bulunuyor. Bunları derhal yenilemeliyiz. Ekrem Başkanla da konuştuk, İBB ile birlikte acilen şehrimizi depreme dirençli hale getireceğiz. En dirençli kent olmaya muhtaç yer Esenyurt. Bir zincirin gücü en zayıf halkasıyla ölçülür. İstanbul’un zayıf halkası da her bakımdan Esenyurt. Burayı güçlendirmeliyiz.”
“Aşevi projemizi hayata geçiriyoruz”
Yoksullukla mücadele ile ilgili yürüttükleri çalışmalara da değinen Başkan Ahmet Özer, “Türkiye’de son yıllarda hükümet, sosyal devletten el çekti. Dolayısıyla bu alan boş kaldı ve belediyeler mutlak suretle bu alanı doldurmak zorunda kaldı. Biz hükümetin yapamadığını yapmak zorundayız. Yapmamız gereken; dezavantajlı gruplara, yoksullara, engellilere ve emeklilere kucak açmak. Mesela bir aşevi projemiz var, bu ay içerisinde hizmete açacağız. 15 bin kişiye günlük sıcak yemek çıkaracağız. Kent lokantaları açacağız. Kuru Gıda Toplama ve Et Entegre Tesisimiz var. Bu tesiste temel amacımız kavurma yapıp yoksullara dağıtabilmek. Yoksullukla mücadele etmezsek sosyal patlama olur” dedi.
“21. yüzyıla yakışan bir Esenyurt’u, el birliğiyle yaratacağız”
Özer, sorunları giderilmiş bir ilçe inşa edeceklerini belirterek, “Mottomuz; Temiz, ulaşılabilir, yeşil, altyapı ve üstyapı sorunları giderilmiş, sosyal belediyeciliğin kalbi olan bir Esenyurt. Yoksulu çok ama yoksulara sahip çıkacağız. Bir Esenyurtluluk kimliği, aidiyeti oluşturacağız. Kültürün, sanatın ve sporun başkenti Esenyurt’u yaratacağız. Aynı zamanda Esenyurtumuz kötü bir imajla karşı karşıya. Biz bu kötü imajı yıkıp, güçlü yanlarımızla zayıf yanlarımızı ortadan kaldıracağız. 21. yüzyıla yakışan temiz, güvenli, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu bir Esenyurt’u, el birliğiyle yaratacağız” diye konuştu.
