Yerel seçimlerin sonuçları hakkında değerlendirmede bulunan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Hala beni başka partide sananlar var. Daha bunları biz yıkamamışız. Kapalı devre siyaset ile biz kendimizi Türkiye’ye anlatamayız. Değişmezsek yine miller kaybeder. Biz geleceğin ışığıyız. Bu hareket, bu milletin ışığıdır” dedi.
31 Mart Yerel Seçimleri’nde Milli Yol Partisi ülke genelinde toplam 13 bin 955 oy alırken, İl Genel Meclis Üyeliği seçimlerinde ise 12 bin 884 oy aldı. MYP’nin oy oranı ise yüzde 0,03 oldu.
Partisinin genel merkezined düzenlediği basın toplantısıyla seçim sonuçlarını değerlendiren Çayır, seçimlerde kendilerini başarısız gördüklerini ifade etti. Çayır, ''Söylemlerimiz kendi arkadaşlarımıza bile ulaşmadı. Beni yakınımdaki birçok arkadaşın anlamadığını gördüm. Bu bizim eksikliğimiz, bu bizim yanlışımız” dedi.
21 NİSAN’DA SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ YAPACAKLAR
21 Nisan’da Ankara’da MYK, il başkanları ve seçime katılmış adaylar ile seçim değerlendirmesi yapacaklarını açıklayan Çayır, “Hamleler yapacağız. Kapalı devre siyaset ile biz kendimizi Türkiye’ye anlatamayız. Değişmezsek yine miller kaybeder” dedi.
VAN TEPKİSİ: "HUKUKA OLAN İNANCI ZAYIFLATMIŞTIR"
Van’da DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’a mazbata verilmeme süreci hakkında da konuşan Çayır, “Elbette hukuka olan inancı zayıflatmıştır. Kim olursa olsun oradaki kişilerin kimliklerinden bağımsız söylüyorum. Bizim başımıza da gelebilir bu. Siz adamı adaylık başvurusunu kabul etmişsiniz sonra da dönüp diyorsunuz 'seçim yeterliliği yok' diyorsunuz. Elbette PKK ile iş tutmuş, ülkeye ihanet etmiş olan insanların aday olmayı bırakın yasal takibe alınması lazım” dedi.
“AK PARTİ KAYBEDEN, CHP KAZANAN”
31 Mart yerel seçimlerinin milletin verdiği bir karar olduğunu belirten Çayır, şunları kaydetti:
''Milletin kararı üzerine bir karar yoktur. Demokrasi bunun gereğidir, demokrasi böyledir. Çok şey söylemeye çalıştık, çok şey ifade etmeye çalıştık ama sesimiz kısık kaldı. Ana medya bizi hiç görmedi. Ne televizyonlar ne de yazılı ve görsel basın bizi hiç görmedi.
31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin kaybeden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kazanan olduğu gerçeği ortada. Ama neden kazandı sorusu sadece öfkeyle ve içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar ve masal siyaseti ile izah edilebilir. Hiçbir zaman milletine doğruyu söylemeyen bir iktidar vardı. Hayat pahalılığı endeksini bile kendisine göre değiştiren bir iktidarla karşı karşıyaydık. Şu an sokaktaki adam yanıyor, sokaktaki adam geleceğinden endişe duyarak yaşıyor. Sokaktaki adam, dar gelirli memur, işçi, esnaf temel gıda ihtiyaçlarını azaltmaya çalışıyor.”
''İKTİDAR ADAYININ KARŞISINDA KİM EN GÜÇLÜYSE VATANDAŞIMIZ ONA YÖNELDİ''
22 yıllık iktidarın şu an Türkiye’yi getirdiği yer bir umutsuzluk çukuru oldu. Umutsuzluk çukurundan çıkmaya çalışan halkımız en yakın gördüğü partiye yönelme yaptı. Yani mahalle olarak mevcut iktidar adayının karşısında kim en güçlüyse vatandaşımız ona yöneldi.
''CHP’Yİ DİNDARLARLA, MİLLİYETÇİLERLE VE FARKLI KESİMLERLE BULUŞTURAN KİŞİ KILIÇDAROĞLU’DUR''
Elbette CHP’nin bu başarasında kendi içlerinde yol katetmeleri var ama ben çok net söylüyorum CHP’yi dindarlarla, milliyetçilerle ve farklı kesimlerle buluşturan kişi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi normalleştirmeye çalıştı, büyük bir çaba sarf etti. Daha önce CHP’ye dindarlardan, muhafazakarlardan, milliyetçilerden oy gitme şansı yokken ve hatta günah sayılırken Kılıçdaroğlu, bu süreci bir şekilde evirdi. Bu süreci çok doğru yönelttiler ve farklı kesimler rahatlıkla öfkelerini belirtmek için hiçbir zaman oy vermeyecekleri bir partiye oy verme zemini oluştu.
''AKP ZENGİN SINIFI OLUŞTURDU''
Sizinle bir gerçeği daha paylaşmalıyım. Yerelde CHP Ankara’da, İstanbul’da ve başka illerde iktidar oldu. İktidar olurken ortaya koyduğu genel siyasette bir değişiklik gördünüz mü? Hayır. Burada önemli olan şu AK Parti siyaseti öyle çok çirkinleştirdi ve çamurlaştırdı ki; o kadar gücü elinde tutarak kendisini yukarıya doğru çekti ki kibirli, azametli bir sınıf oluşturdu, halk da size dersini verdi.
''TÜRKİYE BİR O DUVARA BİR BU DUVARA TOSLAYACAK”
Burada Milli Yol Partisi’nin de çıkarması gereken dersler var. Söylemlerimiz kendi arkadaşlarımıza bile ulaşmadı. Beni yakınımdaki birçok arkadaşın anlamadığını gördüm. Bu bizim eksikliğimiz, bu bizim yanlışımız. Yapısal değişikliğin gereğini göremeyen hiçbir iktidar hiçbir parti Türkiye’yi iyiye götüremez. Türkiye bir o duvara bir bu duvara toslayacak. Elbette bu seçimin belirleyicisi geçim derdi olmuştur.
''KENDİMİ BAŞARILI SAYIYOR MUYUM? ASLA”
Kendimi başarılı sayıyor muyum? Asla. Çalıştık mı? Kısmen çalıştık. İmkanlarımız var mıydı? Yoktu. Bir sıradan partinin kasabaya harcadığı bütçe kadar biz Türkiye’ye harcayamadık. Siyaset ne yazık ki hükümranların ortaya koyduğu kurallar gereği kendini hükümran gören ve bu ülkenin, bu toplumun üstünde gören o anlayış ne yazık ki siyaseti parası olan, gücü olan, arkası olanların mesleği haline getirdi.
''EĞER BURANIN DOĞRU OLMADIĞINA İNANSAM BİR DAKİKA BİLE DURMAM”
Bu yol doğru. Eğer buranın doğru olmadığına inansam bir dakika bile durmam. İnansam ki Türkiye’yi değişim ve dönüşüme uğratacaklar, borç ekonomisini üretecekler gözümü kırpmadan hep beraber burası daha iyidir gücü birleştiririz deriz. Hiçbir zaman siyaseti bir klik olarak yapmayız. Siyaseti Türk milletinin rahat yaşaması için, iktisadi olarak bir Alman bir Fransız kadar hayatının kolaylaşması için bizim siyaset yapma sebebimiz var.
''DEĞİŞMEZSEK YİNE MİLLET KAYBEDER”
21 Nisan’da MYK, il başkanlarımızı ve seçime katılmış adaylarımızı buraya toplayacağız, her şeyi tartışacağız. Hamleler yapacağız. Şu an hiç umudu kalmayan partiler var. Kim bunlar Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları. Kim bunlar? Büyük Birlik Partisi’nden ayrılanlar. Saçma. Hala beni başka partide sananlar var. Daha bunları biz yıkamamışız. Kapalı devre siyaset ile biz kendimizi Türkiye’ye anlatamayız. Değişmezsek yine miller kaybeder. Biz geleceğin ışığıyız. Bu hareket bu milletin ışığıdır.''
